Sağlık Go

Akciğer Zarı Kanseri Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

21.10.2025
17
REKLAM ALANI
Akciğer Zarı Kanseri Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Akciğer zarı kanseri (tıp literatüründe mezotelyoma olarak bilinir), akciğerleri çevreleyen zar dokusunda gelişen nadir ancak son derece ciddi bir kanser türüdür. Genellikle asbest maruziyeti sonucu ortaya çıkan bu hastalık, uzun yıllar sessiz ilerleyebilir ve belirtiler genellikle ileri evrelerde fark edilir. Göğüs ağrısı, nefes darlığı, kuru öksürük ve kilo kaybı gibi belirtilerle kendini gösterir. Erken teşhis edilmediğinde hızlı ilerleyebilir, bu nedenle risk grubundaki kişilerin düzenli kontroller yaptırması büyük önem taşır. Günümüzde akciğer zarı kanserinde cerrahi müdahale, kemoterapi, radyoterapi ve hedefe yönelik tedaviler bir arada kullanılarak hastaların yaşam süresi ve konforu artırılmaya çalışılmaktadır.

İÇİNDEKİLER

Akciğer zarı kanseri (mezotelyoma) nedir?

Akciğer zarı kanseri, tıbbi adıyla mezotelyoma, akciğerleri çevreleyen plevra adı verilen zar tabakasında gelişen kötü huylu bir tümör türüdür. Bu hastalık, genellikle uzun yıllar boyunca asbest adlı maddeye maruz kalmış kişilerde ortaya çıkar. Asbest, inşaat, gemi yapımı ve sanayi alanlarında sıkça kullanılan lifsi bir mineraldir. Solunum yoluyla vücuda giren asbest lifleri, akciğer zarına yerleşerek yıllar içinde hücrelerde hasara ve kanser gelişimine yol açabilir.

Mezotelyoma oldukça sinsi ilerleyen bir hastalıktır; belirtileri genellikle hastalık ilerledikten sonra ortaya çıkar. Erken dönemde teşhis edilmesi zor olsa da, göğüs ağrısı, nefes darlığı, inatçı öksürük, halsizlik ve açıklanamayan kilo kaybı gibi belirtiler bu hastalığın habercisi olabilir. Günümüzde hastalığın kesin bir tedavisi bulunmasa da, cerrahi müdahale, kemoterapi, radyoterapi ve hedefe yönelik tedaviler ile yaşam süresi ve konforu artırılabilmektedir.

İSTENEN PARAGRAFTAN SONRA ÇIKAN REKLAM ALANI - 1

Akciğer zarı kanseri neden olur?

Akciğer zarı kanserinin (mezotelyoma) en yaygın nedeni, asbest maruziyetidir. Asbest, ısıya ve aşınmaya dayanıklı bir mineral olup geçmişte özellikle inşaat, izolasyon, gemi yapımı ve sanayi alanlarında sıkça kullanılmıştır. Bu maddenin lifleri solunum yoluyla akciğerlere ulaştığında, akciğer zarına (plevra) yerleşir ve yıllar içinde hücrelerde genetik hasara neden olarak kansere yol açabilir. Hastalık genellikle asbestle temas ettikten 20 ila 40 yıl sonra ortaya çıkar.

Bunun dışında bazı nadir etkenler de mezotelyoma riskini artırabilir. Bu etkenler arasında erionit adı verilen doğal minerallere maruz kalma, radyasyon tedavileri, SV40 virüsü (maymun kaynaklı virüs) enfeksiyonu ve genetik yatkınlık yer alabilir. Ayrıca asbestle çalışan kişilerin kıyafetlerinden taşınan lifler nedeniyle, aynı evde yaşayan bireyler de dolaylı yoldan risk altına girebilir. Bu nedenle asbestle temastan kaçınmak, koruyucu ekipman kullanmak ve düzenli sağlık kontrolleri yaptırmak büyük önem taşır.

Akciğer zarı kanseri belirtileri nelerdir?

Akciğer zarı kanseri (mezotelyoma) genellikle yavaş ilerleyen bir hastalıktır ve belirtiler çoğu zaman hastalığın ileri evrelerinde ortaya çıkar. Belirtiler, tümörün bulunduğu bölgeye ve hastalığın yayılımına göre değişebilir. En sık görülen belirtiler şunlardır:

  • Göğüs ağrısı: Özellikle nefes alırken artan, keskin ve batıcı tarzda ağrılar hissedilir.
  • Nefes darlığı: Akciğer zarında sıvı birikmesi (plevral efüzyon) nedeniyle solunum zorlaşır.
  • Kuru ve inatçı öksürük: Sürekli devam eden, genellikle balgamsız öksürük görülebilir.
  • Halsizlik ve yorgunluk: Vücut genelinde enerji düşüklüğü ve bitkinlik hissi oluşur.
  • İştahsızlık ve kilo kaybı: Nedeni açıklanamayan kilo kaybı hastalığın ilerlemesine işaret edebilir.
  • Omuz ve sırt ağrısı: Tümörün sinir ve kas dokularına baskı yapması sonucu gelişebilir.
  • Göğüs bölgesinde şişlik veya dolgunluk hissi: Akciğer zarında sıvı toplanması nedeniyle meydana gelir.
  • Ateş ve gece terlemeleri: İleri evrelerde enfeksiyon benzeri belirtiler ortaya çıkabilir.

Bu belirtiler genellikle yavaş yavaş geliştiği için başlangıçta grip, zatürre veya bronşit gibi hastalıklarla karıştırılabilir. Ancak belirtiler uzun süre devam ediyorsa ve kişi geçmişte asbest maruziyeti yaşamışsa, mutlaka bir göğüs hastalıkları uzmanına başvurulmalıdır.

Akciğer zarı kanseri nasıl teşhis edilir?

Akciğer zarı kanseri (mezotelyoma) teşhisi, genellikle hastanın belirtileri, mesleki geçmişi ve görüntüleme testleriyle birlikte yapılan laboratuvar incelemeleri sonucu konur. Hastalık sinsi ilerlediği için erken evrede tanı koymak zordur; ancak doğru testlerle kesin tanı mümkündür. Teşhis süreci şu adımlarla ilerler:

  • 1. Fizik muayene ve öykü alınması: Doktor, hastanın şikayetlerini, özellikle asbest maruziyeti öyküsünü ve genel sağlık durumunu değerlendirir.
  • 2. Görüntüleme testleri: Göğüs röntgeni, bilgisayarlı tomografi (BT) veya manyetik rezonans (MR) gibi yöntemlerle akciğer zarındaki kalınlaşma, sıvı birikimi veya kitleler incelenir.
  • 3. Plevral sıvı analizi: Akciğer zarında sıvı birikimi varsa, bu sıvıdan örnek alınarak kanser hücresi varlığı mikroskop altında araştırılır.
  • 4. Biyopsi: Kesin tanı için plevra biyopsisi yapılır. Bu işlemde zar dokusundan küçük bir parça alınır ve patolojik incelemeye gönderilir.
  • 5. Kan testleri ve tümör belirteçleri: Mezotelyoma ile ilişkili bazı biyobelirteçler (örneğin, mesotelin) kandaki düzeyleriyle hastalığın varlığı hakkında ek bilgi sağlayabilir.

Bu testlerin sonucunda hastalığın tipi, evresi ve yayılım derecesi belirlenir. Erken teşhis, tedavi planının doğru yapılması ve yaşam süresinin uzatılması açısından büyük önem taşır. Şüpheli semptomlar yaşayan kişilerin vakit kaybetmeden bir göğüs hastalıkları veya onkoloji uzmanına başvurması önerilir.

Akciğer zarı kanseri hangi evrelerde görülür?

Akciğer zarı kanseri (mezotelyoma), tanı konulduktan sonra hastalığın yayılım derecesine göre dört ana evrede sınıflandırılır. Bu evreleme, kanserin hangi bölgeleri etkilediğini ve tedavi planının nasıl oluşturulacağını belirlemede büyük önem taşır. İşte mezotelyomanın evreleri:

  • 1. Evre (Erken Evre): Kanser hücreleri sadece akciğer zarında (plevra) sınırlıdır. Bu evrede tümör henüz çevre dokulara veya lenf bezlerine yayılmamıştır. Cerrahi müdahale şansı yüksektir.
  • 2. Evre: Tümör, plevra dışında yakın dokulara (akciğer yüzeyi, diyafram veya göğüs duvarı) yayılmaya başlamıştır. Bazı vakalarda lenf bezlerine sınırlı yayılım görülebilir.
  • 3. Evre: Kanser artık göğüs duvarı, kalp zarı (perikard) veya uzak lenf bezlerine yayılmıştır. Bu aşamada cerrahi tedavi genellikle zordur, ancak kombine tedavi (kemoterapi + radyoterapi) uygulanabilir.
  • 4. Evre (İleri Evre): Kanser, karşı akciğere, karaciğere, kemiklere veya diğer uzak organlara metastaz yapmıştır. Bu evrede tedavi, hastalığı tamamen ortadan kaldırmaktan ziyade yaşam süresini uzatmayı ve belirtileri hafifletmeyi hedefler.

Mezotelyoma genellikle sinsi seyirli olduğundan, çoğu hasta 3. veya 4. evrede teşhis edilir. Bu nedenle, özellikle asbestle çalışan veya geçmişte asbeste maruz kalan kişilerin düzenli olarak göğüs röntgeni ve BT taramaları yaptırması erken teşhis açısından hayati önem taşır.

Akciğer zarı kanseri tedavi edilebilir mi?

Akciğer zarı kanseri (mezotelyoma), genellikle ileri evrede teşhis edildiği için tamamen iyileştirilmesi zor bir hastalıktır. Ancak erken evrede tespit edilen vakalarda, uygun tedavi yöntemleriyle hastalığın ilerlemesi yavaşlatılabilir, belirtiler hafifletilebilir ve yaşam süresi uzatılabilir. Tedavi planı, hastanın genel sağlık durumu, kanserin evresi ve yayılım derecesine göre belirlenir.

Uygulanan Başlıca Tedavi Yöntemleri

  • Cerrahi Müdahale: Erken evrelerde tümörlü dokunun alınması mümkündür. Bazı durumlarda akciğerin bir kısmı, akciğer zarı (plevra) veya diyafram zarı da çıkarılabilir.
  • Kemoterapi: Kanser hücrelerinin büyümesini ve yayılmasını durdurmak için ilaç tedavisi uygulanır. En sık kullanılan ilaçlar arasında cisplatin ve pemetreksed bulunur.
  • Radyoterapi: Tümörün küçültülmesi ve ağrının hafifletilmesi amacıyla yüksek enerjili ışınlar kullanılır.
  • Hedefe Yönelik Tedavi: Kanser hücrelerinin genetik özelliklerine göre özel ilaçlarla yapılan modern tedavi yöntemidir. Yan etkileri daha azdır.
  • İmmünoterapi: Bağışıklık sistemini güçlendirerek vücudun kansere karşı savaşmasını sağlayan yeni nesil tedavi yöntemlerinden biridir.
  • Palyatif Tedavi: İleri evre hastalarda yaşam kalitesini artırmak ve ağrı, nefes darlığı gibi belirtileri hafifletmek amacıyla uygulanır.

Akciğer zarı kanseri tamamen tedavi edilemeyebilir, ancak erken teşhis, multidisipliner yaklaşım ve yeni nesil tedavi yöntemleriyle hastaların yaşam süresi ve konforu önemli ölçüde artırılabilir. Özellikle asbest maruziyeti riski taşıyan bireylerin düzenli kontroller yaptırması erken müdahale şansını yükseltir.

Akciğer zarı kanseri ölümcül müdür?

Akciğer zarı kanseri (mezotelyoma), genellikle ileri evrede teşhis edildiğinde ölümcül seyredebilen ciddi bir hastalıktır. Bunun temel nedeni, hastalığın sinsi ilerlemesi ve erken evrede belirgin bir belirti göstermemesidir. Çoğu vakada tanı konulduğunda kanser, akciğer zarının ötesine geçerek göğüs duvarı, kalp zarı veya diğer organlara yayılmış olur. Bu durum tedavi seçeneklerini sınırlandırır ve tamamen iyileşme şansını azaltır.

Bununla birlikte, erken teşhis edilen ve uygun tedavi alan hastalarda yaşam süresi uzatılabilir ve yaşam kalitesi artırılabilir. Cerrahi, kemoterapi, radyoterapi ve immünoterapi gibi yöntemlerin bir arada uygulanması, hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilir. Günümüzde bazı hastalar, erken evrede tanı alıp düzenli tedaviyle yıllarca yaşamlarını sürdürebilmektedir.

Kısacası, akciğer zarı kanseri erken fark edilmediğinde genellikle ölümcül olabilir; ancak erken tanı, düzenli takip ve multidisipliner tedavi sayesinde bu risk önemli ölçüde azaltılabilir. Özellikle asbest maruziyeti olan kişilerin düzenli kontroller yaptırması hayati önem taşır.

Akciğer zarı kanseri kimlerde görülür?

Akciğer zarı kanseri (mezotelyoma) genellikle uzun yıllar boyunca asbest liflerine maruz kalan kişilerde görülür. Bu nedenle, belirli meslek grupları ve çevresel koşullarda yaşayan bireyler hastalık açısından yüksek risk altındadır. Hastalık çoğunlukla 40 yaşın üzerindeki yetişkinlerde ortaya çıkar, çünkü asbestin vücutta kansere yol açması genellikle 20 ila 40 yıl gibi uzun bir süre alır.

Yüksek Risk Altındaki Gruplar

  • Asbestle çalışan işçiler: İnşaat, tersane, maden, çimento ve izolasyon sektörlerinde görev yapan kişiler en yüksek risk grubundadır.
  • Sanayi çalışanları: Asbestli fren balataları, izolasyon malzemeleri, borular veya çatı kaplamalarıyla çalışan fabrika işçileri.
  • Gemi yapımı ve onarımıyla uğraşanlar: Gemilerde kullanılan izolasyon malzemeleri nedeniyle mezotelyoma riski yüksektir.
  • Eski binalarda yaşayan veya çalışanlar: Yıkım, tamirat veya tadilat sırasında asbest lifleri havaya karışabilir.
  • Dolaylı maruziyet yaşayanlar: Asbestli iş yerlerinde çalışan kişilerin kıyafetlerinden eve taşınan lifler, aile bireyleri için de risk oluşturur.

Diğer Risk Faktörleri

  • Erionit minerali maruziyeti: Türkiye’nin bazı bölgelerinde bulunan bu mineral, asbest gibi kansere yol açabilir.
  • Radyasyon tedavisi geçmişi: Göğüs bölgesine radyoterapi almış kişilerde nadiren risk artabilir.
  • Genetik yatkınlık: Aile bireylerinde mezotelyoma öyküsü bulunan kişilerde hastalık gelişme olasılığı daha yüksektir.

Özetle, akciğer zarı kanseri en çok asbestle doğrudan veya dolaylı teması olan kişilerde görülür. Bu nedenle risk grubundaki bireylerin koruyucu önlemler alması, düzenli sağlık kontrollerinden geçmesi ve asbestli ortamlardan uzak durması büyük önem taşır.

Akciğer zarı kanseri bulaşıcı mıdır?

Akciğer zarı kanseri (mezotelyoma) bulaşıcı bir hastalık değildir. Yani bu hastalık, grip veya zatürre gibi insandan insana öksürük, temas veya hava yoluyla geçmez. Mezotelyoma, vücuda dışarıdan bir mikrop veya virüs girmesiyle değil, asbest liflerinin uzun yıllar boyunca solunması sonucu akciğer zarında hücresel hasar oluşmasıyla meydana gelir.

Bununla birlikte, asbest lifleri elbise, saç veya cilt gibi yüzeylerde taşınabildiğinden, asbestle çalışan kişilerin yakınları da dolaylı olarak bu liflere maruz kalabilir. Bu nedenle asbest içeren ortamlarda çalışan kişilerin koruyucu kıyafet giymesi, iş sonrası duş alması ve kıyafetlerini ayrı şekilde yıkaması oldukça önemlidir.

Sonuç olarak, akciğer zarı kanseri kişiden kişiye bulaşmaz; ancak hastalığa neden olan asbest maruziyeti aynı çevrede yaşayan diğer bireyler için de risk oluşturabilir. Bu yüzden korunma önlemleri ve asbest kontrolü halk sağlığı açısından büyük önem taşır.

Akciğer zarı kanseri ameliyatla tedavi edilir mi?

Akciğer zarı kanseri (mezotelyoma) bazı durumlarda ameliyatla tedavi edilebilir. Ancak bu, hastalığın evresine, tümörün yayılımına, hastanın genel sağlık durumuna ve solunum kapasitesine bağlıdır. Ameliyat genellikle erken evrede teşhis edilen ve tümörün sınırlı bir bölgede olduğu hastalarda tercih edilir.

Uygulanan Başlıca Cerrahi Yöntemler

  • Plevrektomi / Dekortikasyon (P/D): Sadece akciğer zarı (plevra) ve çevresindeki tümörlü dokular alınır. Akciğer korunur, bu nedenle daha az risklidir ve iyileşme süreci kısadır.
  • Ekstraplevral Pnömonektomi (EPP): İleri evre vakalarda tüm akciğer, akciğer zarı, diyafram zarı ve kalp zarı çıkarılır. Bu yöntem daha kapsamlı ve risklidir, ancak tümörün büyük kısmını ortadan kaldırmayı amaçlar.
  • Palyatif Cerrahi: Ameliyatla tümör tamamen çıkarılamasa da, sıvı birikimini azaltmak ve nefes darlığını hafifletmek için uygulanabilir.

Ameliyat genellikle tek başına yeterli olmaz. Çoğu zaman kemoterapi ve radyoterapi ile desteklenir. Bu kombinasyon tedavisi, kanserin yeniden oluşma riskini azaltabilir ve yaşam süresini uzatabilir.

Özetle, akciğer zarı kanseri ameliyatla tedavi edilebilir ancak her hasta bu yönteme uygun değildir. Tedavi kararı, deneyimli bir göğüs cerrahı ve onkoloji ekibi tarafından hastanın genel durumu dikkate alınarak verilmelidir.

Asbest akciğer zarı kanserine nasıl neden olur?

Asbest, doğada lifsi yapıda bulunan ve geçmişte özellikle inşaat, gemi yapımı, izolasyon gibi sektörlerde sıkça kullanılan bir mineraldir. Bu lifler gözle görülmeyecek kadar küçüktür ve solunum yoluyla kolayca akciğerlere ulaşabilir. Asbest liflerinin akciğer zarına (plevra) yerleşmesi, zamanla hücrelerde kalıcı hasar oluşturarak akciğer zarı kanseri (mezotelyoma) gelişimine neden olabilir.

Asbestin Kansere Yol Açma Mekanizması

  • 1. Liflerin solunması: Asbest içeren tozlar solunduğunda, bu lifler akciğerlere ulaşır ve orada birikir.
  • 2. Hücresel hasar: Lifler, akciğer zarındaki hücrelerde sürekli tahrişe neden olur. Bu durum, hücre DNA’sında hasara ve mutasyonlara yol açar.
  • 3. Kronik iltihaplanma: Vücut, asbest liflerini yok etmeye çalışırken uzun süreli bir iltihap süreci başlar. Bu kronik inflamasyon kansere zemin hazırlar.
  • 4. Gecikmeli etki: Asbest maruziyetinden sonra kanser gelişimi genellikle 20 ila 40 yıl gibi uzun bir sürede ortaya çıkar.

Asbestle çalışan kişiler en yüksek risk grubundadır; ancak bu kişilerin giysileriyle eve taşınan lifler nedeniyle dolaylı maruziyet yaşayan aile bireylerinde de hastalık gelişebilir. Bu nedenle asbestle temas eden kişilerin koruyucu kıyafet giymesi, maskeler kullanması ve hijyen kurallarına uyması büyük önem taşır.

Kısacası, asbest lifleri akciğer zarına yerleşip hücre yapısını bozarak mezotelyoma oluşumuna neden olur. Günümüzde asbest kullanımı birçok ülkede yasaklanmış olsa da, eski binalarda veya sanayi tesislerinde halen risk oluşturabilir.

Akciğer zarı kanseri ile akciğer kanseri arasındaki fark nedir?

Akciğer zarı kanseri (mezotelyoma) ile akciğer kanseri sıklıkla karıştırılır, ancak her iki hastalık farklı dokularda ortaya çıkar ve farklı nedenlerle gelişir. Temel fark, kanserin başladığı bölgedir:

  • Akciğer zarı kanseri (Mezotelyoma): Akciğerleri çevreleyen plevra adı verilen zar dokusunda başlar. En önemli nedeni asbest maruziyetidir. Yavaş ilerler ve çoğu zaman teşhis edildiğinde ileri evrededir.
  • Akciğer kanseri: Akciğerin iç kısmındaki bronş veya alveol gibi hava yollarında başlar. En yaygın nedeni sigara kullanımıdır. Akciğer dokusunu doğrudan etkiler.

Diğer Temel Farklar

ÖzellikAkciğer Zarı Kanseri (Mezotelyoma)Akciğer Kanseri
Kaynak AlanAkciğer zarında (plevra)Akciğer dokusunda (bronş veya alveoller)
En Yaygın NedenAsbest maruziyetiSigara, kimyasal madde ve hava kirliliği
İlerlemesiYavaş ve sinsi ilerlerDaha hızlı yayılabilir
BelirtilerNefes darlığı, göğüs ağrısı, sıvı birikimiÖksürük, kan tükürme, kilo kaybı
Tedavi YöntemleriCerrahi, kemoterapi, radyoterapi, immünoterapiCerrahi, kemoterapi, radyoterapi, hedefe yönelik tedavi

Kısacası, mezotelyoma akciğer zarında gelişen çevresel faktör kaynaklı bir kanser türüyken, akciğer kanseri genellikle sigara ve toksik madde etkisiyle akciğer dokusunun kendisinde oluşur. Her iki hastalık da ciddi seyirli olsa da erken teşhis ve uygun tedaviyle yaşam süresi uzatılabilir.

Akciğer zarı kanseri tanısı konduktan sonra yaşam süresi ne kadardır?

Akciğer zarı kanseri (mezotelyoma) tanısı konduktan sonraki yaşam süresi, hastalığın evresine, hastanın genel sağlık durumuna, uygulanan tedavi yöntemine ve vücudun tedaviye verdiği yanıta göre değişiklik gösterir. Ne yazık ki mezotelyoma genellikle geç evrede teşhis edildiğinden, hastalığın tamamen iyileşmesi zor olabilmektedir.

Genel Yaşam Süresi Ortalama Değerleri

  • 1. ve 2. evre hastalarda: Erken teşhis edilip cerrahiyle birlikte kemoterapi ve radyoterapi uygulanan hastalarda ortalama yaşam süresi 24 ila 36 ay arasında değişebilir.
  • 3. ve 4. evre hastalarda: Hastalığın yaygın olduğu ileri evrelerde yaşam süresi genellikle 6 ila 18 ay arasındadır. Ancak bu süre, tedaviye verilen yanıta göre uzayabilir.

Yaşam Süresini Etkileyen Faktörler

  • Hastalığın evresi ve yayılım derecesi
  • Uygulanan tedavi türü (cerrahi, kemoterapi, immünoterapi vb.)
  • Hastanın yaşı ve genel sağlık durumu
  • Bağışıklık sisteminin gücü ve yaşam tarzı
  • Tedaviye erken başlanması ve düzenli takip

Son yıllarda geliştirilen immünoterapi ve hedefe yönelik tedaviler sayesinde bazı hastalar ortalamanın üzerinde yaşam süresine ulaşabilmektedir. Ayrıca tedavi sadece yaşam süresini değil, aynı zamanda yaşam kalitesini artırmayı da hedefler.

Özetle, akciğer zarı kanseri tanısı konduktan sonra yaşam süresi kişiden kişiye değişmekle birlikte, erken teşhis ve uygun tedavi planlamasıyla hastalar daha uzun ve konforlu bir yaşam sürdürebilir.

Akciğer zarı kanseri için hangi testler yapılır?

Akciğer zarı kanseri (mezotelyoma) tanısı koymak için bir dizi test ve görüntüleme yöntemi kullanılır. Bu testler, hastalığın varlığını doğrulamak, evresini belirlemek ve en uygun tedavi planını oluşturmak amacıyla yapılır. Tanı süreci genellikle adım adım ilerler.

1. Görüntüleme Testleri

  • Göğüs röntgeni: Akciğer zarındaki kalınlaşma, sıvı birikimi veya kitleleri gösterebilir.
  • Bilgisayarlı tomografi (BT): Mezotelyoma tanısında en sık kullanılan yöntemdir; tümörün boyutu, yeri ve yayılımı hakkında detaylı bilgi verir.
  • Manyetik rezonans görüntüleme (MR): Tümörün göğüs duvarına veya diyaframa yayılıp yayılmadığını değerlendirmede kullanılır.
  • Pozitron emisyon tomografisi (PET-BT): Kanser hücrelerinin vücudun diğer bölgelerine yayılıp yayılmadığını tespit eder.

2. Laboratuvar Testleri

  • Plevral sıvı analizi: Akciğer zarında biriken sıvıdan alınan örnek mikroskop altında incelenir. Kanser hücrelerinin varlığı araştırılır.
  • Kan testleri: Mezotelyoma ile ilişkili bazı biyobelirteçlerin (örneğin, mesotelin, osteopontin) düzeyi ölçülür.

3. Biyopsi Yöntemleri

  • İğne biyopsisi (Tru-Cut): Görüntüleme eşliğinde akciğer zarından doku örneği alınır.
  • Torasentez: Plevral sıvının alınarak incelenmesi işlemidir.
  • Torasoskopi (Video yardımlı plevra biyopsisi): Göğüs duvarına küçük bir kesi açılarak kamera yardımıyla doğrudan doku örneği alınır. En kesin tanı bu yöntemle konur.

4. Evreleme Testleri

  • Lenf bezleri ve diğer organlara yayılımı değerlendirmek için PET-BT ve MR kullanılır.
  • Bazı durumlarda laparoskopi veya mediastinoskopi yapılarak lenf nodlarından örnek alınabilir.

Bu testlerin sonuçları birlikte değerlendirilerek hastalığın tipi, evresi ve yayılım derecesi belirlenir. Böylece kişiye özel bir tedavi planı hazırlanabilir. Erken tanı, akciğer zarı kanserinde tedavi başarısını artıran en önemli faktördür.

Akciğer zarı kanseri için koruyucu önlemler nelerdir?

Akciğer zarı kanseri (mezotelyoma) büyük oranda asbest maruziyetine bağlı olarak geliştiği için, hastalıktan korunmanın en etkili yolu asbestle teması önlemektir. Günümüzde birçok ülkede asbest kullanımı yasaklanmış olsa da, eski binalar, sanayi tesisleri veya gemi yapımı gibi alanlarda hâlâ risk devam etmektedir. Aşağıda, akciğer zarı kanserine karşı alınabilecek başlıca koruyucu önlemler yer almaktadır:

1. Asbest Maruziyetini Önlemek

  • Asbestli ortamlarda çalışmaktan kaçının: İnşaat, izolasyon, maden ve sanayi sektörlerinde asbest içeren malzemelerle temas edenler en riskli gruptur.
  • Koruyucu ekipman kullanın: Asbestli alanlarda çalışanların maske, eldiven, gözlük ve özel kıyafet giymesi zorunludur.
  • Asbestli materyallerle teması sınırlayın: Eski binalarda yalıtım, çatı veya döşeme malzemeleri asbest içerebilir; bu malzemeleri sökmeye veya kırmaya çalışmayın.
  • Profesyonel asbest temizliği yaptırın: Asbest içeren yapılar yıkılmadan önce yetkili ekipler tarafından güvenli şekilde temizlenmelidir.

2. İş Güvenliği ve Sağlık Takibi

  • Periyodik sağlık kontrolleri yaptırın: Asbestle çalışan kişiler düzenli olarak akciğer röntgeni veya tomografi çektirmelidir.
  • İşyeri güvenlik standartlarına uyun: İşverenler, asbest tozunu azaltıcı havalandırma sistemleri kurmalı ve çalışanlara koruyucu eğitim vermelidir.
  • Kıyafet ve eşyaları ayrı tutun: İş sonrası kıyafetler ev ortamına taşınmamalı; iş yerinde yıkanmalı veya ayrı bir yerde saklanmalıdır.

3. Genel Sağlık Önlemleri

  • Sigara içmeyin: Sigara, akciğer dokusunu zayıflatarak asbestin zararlı etkilerini artırır.
  • Temiz hava ve sağlıklı yaşam alışkanlıkları: Tozlu ve kirli ortamlardan uzak durmak, akciğer sağlığını korumaya yardımcı olur.
  • Erken belirtileri ciddiye alın: Uzun süreli nefes darlığı, göğüs ağrısı veya kronik öksürük durumunda vakit kaybetmeden doktora başvurun.

Yasal Uyarı:

Bu içerik yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Bu yazı, Akciğer Zarı Kanseri hakkında genel bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. İçeriğimizde yer alan bilgiler tıbbi bir teşhis, tedavi veya uzman görüşü yerine geçmez. Sağlık durumunuzla ilgili en doğru ve güncel bilgiyi almak için mutlaka bir doktora danışmalısınız. Yanlış anlaşılmalardan doğabilecek herhangi bir sorumluluk tarafımıza ait değildir.

REKLAM ALANI
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

SağlıkGo - Portalımızdaki yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. 2025