Karın Zarı Kanseri Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Karın zarı kanseri (peritoneal kanser), karın boşluğunu kaplayan ince zar tabakasında (periton) gelişen nadir fakat ciddi bir kanser türüdür. Periton, sindirim organlarını sararak koruma ve sıvı dengesi sağlama görevine sahiptir. Bu bölgede gelişen kanser, karın içi organların işlevlerini olumsuz etkileyebilir.

Karın zarı kanseri genellikle yumurtalık kanseri veya diğer karın içi organ kanserlerinin yayılımı sonucu ortaya çıkar. Ancak nadiren primer peritoneal kanser adı verilen, doğrudan peritonda başlayan bir form da görülebilir.

Belirtiler arasında en sık karında şişlik, karın ağrısı, iştah kaybı, bulantı, hızlı kilo kaybı ve karında sıvı birikimi (asit) yer alır. Bu şikâyetler hastalığın ilerlemesine paralel olarak artış gösterebilir.

Tedavi yöntemleri, hastalığın evresine ve yayılımına bağlı olarak değişir. Genellikle cerrahi tedavi ile tümörlerin çıkarılması, ardından kemoterapi uygulanması en sık tercih edilen yöntemdir. Bazı durumlarda karın içine doğrudan sıcak kemoterapi uygulaması (HIPEC) da yapılabilir. İleri evre hastalarda ise palyatif tedaviler yaşam kalitesini artırmaya yönelik uygulanır.

Bu nedenle karın zarı kanserinin erken fark edilmesi, belirtilerin ciddiye alınması ve uygun tedavi planlaması, hastalığın seyrinde kritik öneme sahiptir.

İÇİNDEKİLER

• Karın zarı kanseri nedir?
• Karın zarı kanseri belirtileri nelerdir?
• Karın zarı kanserinin nedenleri ve risk faktörleri nelerdir?
• Karın zarı kanseri nasıl teşhis edilir?
• Karın zarı kanseri tedavi yöntemleri nelerdir?
• Karın zarı kanseri evreleri nasıldır?
• Karın zarı kanseri yaşam süresi ne kadardır?
• Karın zarı kanserinde cerrahi şansı var mıdır?
• HIPEC nedir, etkisi nasıldır?
• Karın zarı kanseri tekrar etme (nüks) riski nedir?
• Karın içinde sıvı birikmesi olur mu?
• Genetik faktörler karın zarı kanseri için geçerli mi?
• Karın zarı kanseri korunma yöntemleri nelerdir?
• Karın Zarı Kanseri ile İlgili Sık Sorulan Sorular

Karın zarı kanseri nedir?

Karın zarı kanseri (tıbbi adıyla peritoneal kanser), karın boşluğunu saran ince zar tabakası olan peritonda gelişen nadir ancak ciddi bir kanser türüdür. Periton, karın içindeki organları korur, hareketlerini kolaylaştırır ve sıvı dengesini sağlar. Bu bölgede gelişen kanser, karın içi organların işlevlerini olumsuz etkileyebilir.

Karın Zarı Kanserinin Türleri

• Primer peritoneal kanser: Doğrudan periton zarında başlar, nadir görülür.
• Sekonder peritoneal kanser: Daha sık görülür; yumurtalık, mide, bağırsak veya pankreas gibi karın içi organlardan yayılan kanser hücreleri peritona yerleşerek gelişir.

Karın Zarı Kanserinin Özellikleri

• Genellikle yumurtalık kanseri ile benzer özellikler gösterir.
• Erken dönemde belirti vermeyebilir, bu nedenle çoğu zaman ileri evrede teşhis edilir.
• Karında sıvı birikimi (asit), şişlik, ağrı ve iştah kaybı en önemli bulgularıdır.

Karın zarı kanseri belirtileri nelerdir?

Karın zarı kanseri (peritoneal kanser), erken dönemde belirgin şikâyetlere yol açmayabilir. Bu nedenle genellikle ileri evrede teşhis edilir. Hastalık ilerledikçe karın boşluğunda sıvı birikimi ve organların etkilenmesine bağlı çeşitli belirtiler ortaya çıkar.

1) Sindirim Sistemi ile İlgili Belirtiler

• Karında şişlik ve gerginlik
• İştahsızlık
• Bulantı ve kusma
• Hazımsızlık ve erken doyma hissi
• Bağırsak hareketlerinde değişiklik (ishal veya kabızlık)

2) Genel Belirtiler

• Açıklanamayan kilo kaybı
• Sürekli halsizlik ve yorgunluk
• Düşük ateş veya gece terlemeleri

3) Karın İçine Sıvı Birikimi (Asit)

• Karın boşluğunda sıvı birikmesi nedeniyle karında belirgin şişlik
• Karında ağrı ve rahatsızlık hissi
• Nefes darlığı (karın basıncının diyaframı sıkıştırması sonucu)

4) İleri Evre Belirtileri

• Şiddetli karın ağrısı
• Bağırsak tıkanıklığı belirtileri (karında şiddetli kramplar, dışkılamada güçlük)
• Genel sağlık durumunda hızlı bozulma

Karın zarı kanserinin nedenleri ve risk faktörleri nelerdir?

Karın zarı kanseri (peritoneal kanser), nadir görülen bir hastalıktır ve kesin nedeni tam olarak bilinmemektedir. Ancak bazı durumlar ve risk faktörleri bu kanserin gelişme ihtimalini artırmaktadır.

1) Nedenleri

• Primer peritoneal kanser: Doğrudan karın zarında başlar. Genetik yatkınlık ve hücresel mutasyonlarla ilişkilidir.
• Sekonder peritoneal kanser: Yumurtalık, mide, bağırsak, pankreas veya diğer karın içi organlardan yayılan kanser hücrelerinin peritona yerleşmesiyle gelişir.

2) Risk Faktörleri

• Genetik faktörler: BRCA1 ve BRCA2 gen mutasyonları, yumurtalık ve meme kanserinde olduğu gibi peritoneal kanser riskini de artırır.
• Aile öyküsü: Ailesinde yumurtalık, meme veya bağırsak kanseri öyküsü olanlarda risk yüksektir.
• Yaş: En çok 50 yaş üzerindeki kadınlarda görülür.
• Hormonal faktörler: Menopoz sonrası dönemde daha sık rastlanır.
• Obezite: Fazla kilolu kişilerde risk artabilir.
• Çevresel faktörler: Uzun süreli zararlı kimyasallara maruz kalmak ve sağlıksız yaşam tarzı.
• Kronik iltihap: Karın bölgesinde sık görülen inflamatuvar hastalıklar da risk faktörü olabilir.

3) Yüksek Riskli Gruplar

• BRCA mutasyonu taşıyanlar
• Yumurtalık veya meme kanseri öyküsü olanlar
• İleri yaşta olan kadınlar
• Ailesinde peritoneal, yumurtalık veya bağırsak kanseri olanlar

Karın zarı kanseri nasıl teşhis edilir?

Karın zarı kanseri (peritoneal kanser), erken dönemde belirti vermediği için genellikle ileri evrede teşhis edilir. Tanı koymak için klinik muayene, laboratuvar testleri, görüntüleme yöntemleri ve biyopsi birlikte değerlendirilir.

1) Klinik Değerlendirme

• Hastanın karın şişliği, ağrı, iştahsızlık, hızlı kilo kaybı gibi şikâyetleri sorgulanır.
• Fizik muayenede karında sıvı birikimi (asit) ve hassasiyet araştırılır.

2) Laboratuvar Testleri

• Tümör belirteçleri: CA-125, CEA ve CA 19-9 gibi kan testleri yükselebilir.
• Kan tahlilleri: Genel sağlık durumu ve organ fonksiyonlarını değerlendirmek için yapılır.

3) Görüntüleme Yöntemleri

• Ultrasonografi (USG): Karın içinde sıvı birikimi ve kitle varlığını gösterir.
• Bilgisayarlı Tomografi (BT): Tümörün yayılımını ve organlarla ilişkisini değerlendirir.
• Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR): Karın içi yapılar detaylı incelenir.
• PET-CT: Kanserin vücutta başka bölgelere yayılımını gösterir.

4) Asit (Sıvı) Analizi

• Karında biriken sıvıdan örnek alınarak kanser hücreleri incelenir.
• Sitolojik inceleme ile tanıya yardımcı olur.

5) Biyopsi

• Kesin tanı için karın zarından biyopsi alınır.
• Biyopsi açık cerrahi, laparoskopi veya iğne biyopsisi ile yapılabilir.

6) Ayırıcı Tanı

• Yumurtalık, mide veya bağırsak kaynaklı kanserlerle karıştırılabilir.
• Histopatolojik inceleme ile primer peritoneal kanser diğer kanserlerden ayırt edilir.

Karın zarı kanseri tedavi yöntemleri nelerdir?

Karın zarı kanseri (peritoneal kanser), genellikle ileri evrede teşhis edilen zor bir hastalıktır. Tedavi planı, hastalığın evresine, tümörün yayılımına ve hastanın genel sağlık durumuna göre belirlenir. Tedavinin amacı hem tümör yükünü azaltmak hem de yaşam süresi ve kalitesini artırmaktır.

1) Cerrahi Tedavi

• Sitoredüktif cerrahi: Karın zarı ve çevresindeki tümörlerin mümkün olduğunca çıkarılmasıdır.
• Bağırsak, dalak veya karaciğerin bazı kısımları da gerekirse alınabilir.
• Cerrahi sonrası tümör yükünün en aza indirilmesi, tedavi başarısını artırır.

2) Kemoterapi

• Ameliyat sonrası veya cerrahi yapılamayan hastalarda uygulanır.
• Platin bazlı kemoterapi ilaçları (ör. cisplatin, karboplatin) yaygın kullanılır.
• Sistemik kemoterapi ile kan dolaşımı üzerinden tümöre etki edilir.

3) HIPEC (Hipertermik İntraperitoneal Kemoterapi)

• Cerrahiden sonra karın boşluğuna ısınmış kemoterapi sıvısı verilerek uygulanır.
• Kan dolaşımına fazla zarar vermeden doğrudan tümör hücrelerine etki eder.
• Son yıllarda karın zarı kanseri tedavisinde önemli bir yöntem haline gelmiştir.

4) Radyoterapi

• Çok sınırlı durumlarda kullanılır.
• Daha çok ağrı kontrolü ve palyatif amaçlarla tercih edilir.

5) Hedefe Yönelik Tedavi ve İmmünoterapi

• Genetik mutasyonlara bağlı olarak seçilmiş hastalarda kullanılabilir.
• Bağışıklık sistemini aktive eden immünoterapiler araştırma aşamasında umut vadetmektedir.

6) Palyatif Tedavi

• İleri evre hastalarda yaşam kalitesini artırmayı hedefler.
• Karında sıvı birikimi (asit) boşaltılabilir.
• Ağrı kontrolü ve beslenme desteği sağlanır.

Karın zarı kanseri evreleri nasıldır?

Karın zarı kanseri (peritoneal kanser), nadir görülen ve çoğu zaman diğer karın içi organ kanserlerinin yayılımıyla ortaya çıkan bir hastalıktır. Bu nedenle evreleme genellikle tümörün yayılımına, lenf nodu tutulumuna ve uzak metastaz durumuna göre yapılır.

1) Erken Evre (Başlangıç Dönemi)

• Tümör sadece karın zarında sınırlıdır.
• Belirgin bir yayılım veya organ tutulumu yoktur.
• Nadir görüldüğü için bu evrede tanı koymak zordur.

2) Orta Evre

• Tümör karın zarı boyunca yayılmaya başlamıştır.
• Lenf nodu tutulumu görülebilir.
• Karında sıvı birikimi (asit) başlar.

3) İleri Evre

• Tümör karın içindeki organlara (mide, bağırsak, karaciğer yüzeyi vb.) yayılmıştır.
• Karında belirgin şişlik, bağırsak tıkanıklığı ve şiddetli ağrı görülebilir.
• Lenf nodları büyük ölçüde etkilenmiştir.

4) Metastatik Evre (Evre IV)

• Tümör karın zarı dışına çıkarak uzak organlara (akciğer, kemik, karaciğerin derin dokuları) metastaz yapmıştır.
• Genellikle palyatif tedaviler (yaşam süresini uzatma ve yaşam kalitesini artırma) uygulanır.

Önemli Not

Karın zarı kanseri çoğu zaman yumurtalık kanseri evreleme sistemi (FIGO) ile değerlendirilir. Çünkü primer peritoneal kanser ve yumurtalık kanseri klinik olarak birbirine çok benzer.

Karın zarı kanseri yaşam süresi ne kadardır?

Karın zarı kanseri (peritoneal kanser), genellikle ileri evrede teşhis edildiği için yaşam süresi tümörün türüne, evresine, tedaviye verilen yanıta ve hastanın genel sağlık durumuna göre değişiklik gösterir. Erken evrede teşhis edilen vakalarda sağkalım şansı daha yüksektir.

1) Erken Evre Yaşam Süresi

• Tümör sadece karın zarında sınırlıysa ve cerrahi ile tamamen çıkarılabiliyorsa en iyi sonuçlar alınır.
• Bu durumda 5 yıllık sağkalım oranı %40-50 civarında olabilir.

2) İleri Evre Yaşam Süresi

• Çoğu hasta tanı aldığında hastalık karın içine yayılmış durumdadır.
• Cerrahi + HIPEC (karın içine sıcak kemoterapi) uygulanan hastalarda ortalama yaşam süresi 2-5 yıl arasında değişebilir.
• Sadece sistemik kemoterapi ile tedavi edilenlerde yaşam süresi genellikle daha kısadır (12-24 ay).

3) Metastatik Evre (Evre IV) Yaşam Süresi

• Tümör uzak organlara (akciğer, kemik, karaciğerin derin dokuları) yayılmışsa prognoz daha kötüdür.
• Bu durumda ortalama yaşam süresi 6-12 ay arasında olabilir.
• Palyatif tedavilerle amaç, yaşam süresini uzatmak ve yaşam kalitesini artırmaktır.

4) Yaşam Süresini Etkileyen Faktörler

• Hastalığın evresi ve yayılım durumu
• Cerrahi ile tümörün çıkarılabilme durumu
• HIPEC uygulanıp uygulanmaması
• Hastanın yaşı ve genel sağlık durumu
• Tümörün kemoterapiye duyarlılığı

Karın zarı kanserinde cerrahi şansı var mıdır?

Karın zarı kanseri (peritoneal kanser) tedavisinde cerrahi, uygun hastalarda en etkili yöntemlerden biridir. Ancak cerrahi şansı, hastalığın evresine, tümörün yayılımına ve hastanın genel sağlık durumuna göre değişir.

1) Erken Evrede Cerrahi

• Tümör sadece karın zarıyla sınırlıysa cerrahi ile çıkarılabilir.
• Bu durumda hastalığın tamamen temizlenmesi ve uzun süreli sağkalım şansı artar.

2) Sitoredüktif Cerrahi

• İleri evre karın zarı kanserinde uygulanabilecek özel bir cerrahi yöntemdir.
• Tümörlü dokular, karın zarının etkilenen bölümleri ve gerekirse bağırsak, dalak veya karaciğerin bazı kısımları çıkarılır.
• Genellikle HIPEC (karın içine sıcak kemoterapi) ile birlikte uygulanır.

3) Cerrahinin Mümkün Olmadığı Durumlar

• Tümör çok yaygınsa ve çıkarılması mümkün değilse
• Hastanın genel sağlık durumu büyük bir ameliyatı kaldıramayacak kadar zayıfsa
• Uzak organlara (akciğer, kemik vb.) metastaz varsa
• Bu durumlarda cerrahi yerine kemoterapi ve palyatif tedaviler tercih edilir.

4) Cerrahinin Amacı

• Erken evrede: Tümörü tamamen ortadan kaldırmak.
• İleri evrede: Tümör yükünü azaltarak kemoterapinin etkisini artırmak.
• Yaşam süresini uzatmak ve yaşam kalitesini artırmak.

HIPEC nedir, etkisi nasıldır?

HIPEC (Hipertermik İntraperitoneal Kemoterapi), özellikle karın zarı kanseri ve karın içine yayılmış bazı kanser türlerinin tedavisinde kullanılan modern bir yöntemdir. Cerrahiyle tümörler mümkün olduğunca çıkarıldıktan sonra, karın boşluğuna doğrudan ısıtılmış kemoterapi ilacı verilir.

HIPEC Nasıl Uygulanır?

• Öncelikle sitoredüktif cerrahi ile tümörlü dokular temizlenir.
• Daha sonra karın boşluğu özel bir sistemle 42-43°C’ye kadar ısıtılmış kemoterapi ilacıyla yıkanır.
• İşlem genellikle 60-90 dakika sürer.
• İlaç doğrudan karın içindeki dokulara etki eder.

HIPEC’in Etkileri

• Tümör hücrelerini yok eder: Isı, kemoterapinin etkisini artırarak kanser hücrelerini daha etkin öldürür.
• Lokal etki sağlar: İlaç doğrudan karın boşluğunda dolaştığı için sistemik (tüm vücuda) yan etkiler daha azdır.
• Tekrar riskini azaltır: Ameliyatla gözle görülmeyen mikroskobik kanser hücreleri HIPEC ile temizlenebilir.

Hangi Hastalarda Kullanılır?

• Karın zarı kanseri (primer peritoneal kanser)
• Yumurtalık, kalın bağırsak ve mide kanserlerinin peritona yayılmış formları
• Uygun vakalarda sitoredüktif cerrahi ile birlikte uygulanır.

HIPEC’in Avantajları

• Sağkalım süresini uzatabilir.
• Yaşam kalitesini artırabilir.
• Karın içi tümör yükünü belirgin şekilde azaltır.

HIPEC’in Dezavantajları

• Büyük ve uzun süren bir ameliyatla birlikte uygulanır.
• Her hastaya uygun değildir (genel sağlık durumu iyi olmalı).
• Ciddi yan etkiler ve komplikasyonlar gelişebilir (enfeksiyon, organ yetmezliği).

Karın zarı kanseri tekrar etme (nüks) riski nedir?

Karın zarı kanseri (peritoneal kanser), agresif seyirli bir hastalıktır ve tedavi sonrasında tekrar etme (nüks) riski yüksektir. Hastalığın nüks etme ihtimali; evresine, uygulanan tedavi yöntemine, cerrahinin başarısına ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir.

1) Erken Evrede Nüks Riski

• Tümör tamamen çıkarılmış ve HIPEC uygulanmış hastalarda bile %20-30 oranında nüks görülebilir.
• Düzenli takip, nüks riskini erken fark etmek için kritik öneme sahiptir.

2) İleri Evrede Nüks Riski

• İleri evrede tanı alan ve tümör yükü fazla olan hastalarda nüks riski %50-80 arasındadır.
• Bu hastalarda hastalık genellikle birkaç yıl içinde tekrarlar.

3) Nüksü Etkileyen Faktörler

• Cerrahinin başarısı: Tümör ne kadar eksiksiz temizlenirse nüks riski o kadar düşer.
• HIPEC uygulaması: Cerrahi sonrası sıcak kemoterapi uygulanan hastalarda nüks riski daha düşüktür.
• Tümörün tipi ve biyolojisi: Agresif tümörlerde nüks daha sık görülür.
• Genetik faktörler: BRCA mutasyonları gibi kalıtsal faktörler nüks riskini etkileyebilir.

4) Nüks Olduğunda Tedavi Seçenekleri

• Tekrar cerrahi (uygun vakalarda)
• Sistemik kemoterapi
• Palyatif tedaviler (yaşam kalitesini artırmak için)

Karın içinde sıvı birikmesi olur mu?

Evet. Karın zarı kanserinde en sık görülen bulgulardan biri karın içinde sıvı birikmesidir. Bu duruma tıbbi olarak asit (ascites) adı verilir ve hem hastalığın ilerlediğini hem de karın zarının tümör nedeniyle sıvı dengesini kaybettiğini gösterir.

Karında Sıvı Birikmesinin Nedenleri

• Karın zarındaki kanser hücreleri peritonun sıvı üretim ve emilim dengesini bozar.
• Lenf damarlarının tıkanması nedeniyle sıvı karın boşluğunda birikir.
• Karaciğer yüzeyine yayılan tümörler, sıvı emilimini azaltarak birikime yol açabilir.

Belirtileri

• Karında şişlik ve gerginlik
• Ağrı ve rahatsızlık hissi
• Nefes darlığı (karın basıncının diyaframı sıkıştırması sonucu)
• İştahsızlık ve hızlı doyma hissi
• Kilo artışı (sıvı nedeniyle)

Tanı Yöntemleri

• Fizik muayene: Karında gerginlik ve şişlik tespit edilir.
• Ultrason ve BT: Karın içindeki sıvı miktarını gösterir.
• Paracentez: Karından sıvı alınarak kanser hücreleri açısından incelenebilir.

Tedavi Yöntemleri

• Paracentez: Karından iğne ile sıvının boşaltılması (geçici rahatlama sağlar).
• İdrar söktürücü ilaçlar (diüretikler): Bazı hastalarda sıvı birikimini azaltabilir.
• HIPEC veya sistemik kemoterapi: Tümör kontrol altına alındığında sıvı birikimi azalabilir.
• Palyatif tedaviler: Hastanın yaşam kalitesini artırmaya yöneliktir.

Genetik faktörler karın zarı kanseri için geçerli mi?

Evet. Genetik faktörler, özellikle de belirli gen mutasyonları, karın zarı kanseri (peritoneal kanser) gelişiminde önemli rol oynayabilir. Hastalığın tamamen genetik olduğu söylenemez, ancak kalıtsal faktörler riski artırır.

1) BRCA1 ve BRCA2 Gen Mutasyonları

• BRCA1 ve BRCA2 genlerinde mutasyon olan kişilerde yumurtalık, meme ve peritoneal kanser riski artar.
• Bu gen mutasyonları özellikle kadınlarda primer peritoneal kanser gelişme ihtimalini yükseltir.

2) Lynch Sendromu

• Lynch sendromu (herediter nonpolipozis kolorektal kanser) olan kişilerde, kolon ve endometrium kanserine ek olarak peritoneal kanser riski de artabilir.

3) Aile Öyküsü

• Ailesinde yumurtalık, meme veya kolon kanseri olanlarda karın zarı kanseri riski daha yüksektir.
• Özellikle birinci derece akrabalarında bu kanserler görülen kadınlar düzenli kontrol altında olmalıdır.

4) Genetik Faktörlerin Önemi

• Genetik risk taşıyan kişilere düzenli tarama testleri önerilir.
• BRCA mutasyonu olan bazı kadınlarda koruyucu cerrahi (yumurtalıkların alınması) riski azaltabilir.

Karın zarı kanseri korunma yöntemleri nelerdir?

Karın zarı kanseri (peritoneal kanser), nadir görülse de genellikle ileri evrede teşhis edilen ciddi bir hastalıktır. Kesin olarak önlenmesi mümkün olmasa da risk faktörlerinden korunmak ve düzenli kontroller yaptırmak, hastalığın erken teşhis edilmesine yardımcı olabilir.

1) Genetik ve Ailevi Risklere Karşı Önlem

• Aile öyküsü olan kişiler (yumurtalık, meme, kolon kanseri) genetik test yaptırmalıdır.
• BRCA1 ve BRCA2 mutasyonları taşıyanlarda peritoneal kanser riski yüksektir. Bu nedenle düzenli onkolojik takip önerilir.
• Gerekli görülen vakalarda koruyucu cerrahi (yumurtalıkların alınması) riski azaltabilir.

2) Düzenli Sağlık Kontrolleri

• Yüksek risk grubundaki kadınların düzenli jinekolojik muayene ve görüntüleme testleri yaptırması önemlidir.
• Tümör belirteçleri (örneğin CA-125) riskli gruplarda takip amacıyla kullanılabilir.

3) Sağlıklı Yaşam Tarzı

• Dengeli beslenme: Sebze, meyve, tam tahıl ve liften zengin bir diyet tercih edilmelidir.
• Obeziteden kaçınmak: Fazla kilo, hem yumurtalık hem de peritoneal kanser için risk faktörüdür.
• Sigara ve alkol kullanımını bırakmak: Kanser riskini genel olarak artırdığı için uzak durulmalıdır.
• Düzenli egzersiz: Bağışıklık sistemini güçlendirir ve obezite riskini azaltır.

4) Enfeksiyonlardan Korunma

• Karın bölgesinde kronik inflamasyon ve enfeksiyonların tedavi edilmesi önemlidir.
• Hepatit ve diğer virüslerin neden olabileceği karaciğer hastalıklarına karşı aşı ve erken tedavi koruyucu etki sağlar.

5) Riskli Gruplarda Yakın Takip

• Genetik mutasyonu olanlar
• Ailesinde yumurtalık, meme veya bağırsak kanseri öyküsü bulunanlar
• Menopoz sonrası kadınlar

Karın Zarı Kanseri ile İlgili Sık Sorulan Sorular

Karın zarı kanseri ile ilgili en sık merak edilenlerin dışında da hastalar ve yakınlarının aklına takılan birçok soru bulunmaktadır. İşte ek sık sorulan sorular ve yanıtları:

Karın zarı kanseri kimlerde daha sık görülür?

Daha çok 50 yaş üzerindeki kadınlarda görülür. Ayrıca yumurtalık, meme veya bağırsak kanseri öyküsü olanlarda risk daha yüksektir.

Karın zarı kanseri genetik midir?

Tamamen genetik değildir, ancak BRCA1 ve BRCA2 gen mutasyonları riski artırır. Bu nedenle ailesinde yumurtalık veya meme kanseri olanlarda düzenli kontroller önerilir.

Karın zarı kanseri bulaşıcı mıdır?

Hayır. Karın zarı kanseri bulaşıcı bir hastalık değildir. Kanser hücreleri kişiden kişiye geçmez.

Karın zarı kanseri başka organlara yayılır mı?

Evet. İleri evrelerde karaciğer, akciğer, kemik gibi organlara metastaz yapabilir.

Karın zarı kanseri ile yumurtalık kanseri arasındaki fark nedir?

İki kanser birbirine çok benzer. Karın zarı kanseri peritonda başlar, yumurtalık kanseri ise yumurtalıklardan çıkar. Klinik bulguları ve tedavileri çoğunlukla benzerdir.

Karın zarı kanseri tedavi edilmezse ne olur?

Tedavi edilmezse tümör hızla büyür, karında aşırı sıvı birikimi, bağırsak tıkanıklığı ve organ yetmezliği gelişerek hayati tehlike oluşturur.

Karın zarı kanseri olanlar nasıl beslenmeli?

• Az ve sık öğünler tercih edilmeli.
• Protein açısından zengin gıdalar (balık, tavuk, yumurta) tüketilmeli.
• Şekerli, yağlı ve işlenmiş gıdalardan uzak durulmalı.
• Bol sıvı alınmalı.

Karın zarı kanseri tamamen iyileşir mi?

Erken evrede cerrahi ve HIPEC ile uzun süreli iyileşme mümkün olabilir. Ancak çoğu hasta ileri evrede teşhis edildiği için genellikle tam kür sağlanamaz, tedavi yaşam süresini uzatmaya ve yaşam kalitesini artırmaya yöneliktir.

Karın zarı kanseri hastaları nelere dikkat etmelidir?

• Düzenli doktor kontrollerini aksatmamalı.
• Beslenme ve sıvı tüketimine dikkat etmeli.
• Ağrı ve karında sıvı birikimi gibi belirtileri ihmal etmemeli.
• Psikolojik destek almayı ihmal etmemeli.

Bu içerik yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Bu yazı, Karın Zarı Kanseri hakkında genel bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. İçeriğimizde yer alan bilgiler tıbbi bir teşhis, tedavi veya uzman görüşü yerine geçmez. Sağlık durumunuzla ilgili en doğru ve güncel bilgiyi almak için mutlaka bir doktora danışmalısınız. Yanlış anlaşılmalardan doğabilecek herhangi bir sorumluluk tarafımıza ait değildir.